Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->

HAFTANIN SÖZÜ

"Yeni hayatlar görmeye değil, gördüklerimi unutmaya gidiyorum."


Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Bir Mavi Sevdim
#21
İçimde bir hasret yağmuru var yine
Özlüyorum seni
Gecelerim bitmiyor
Sabahlar olmuyor sensiz

Kuşlar ötmüyor artık
Sevda türkülerini söylemiyor
Çünkü sensiz buralarda
Sabahlar olmuyor

Güneşin sıcaklığını unuttum
Ellerini tutamadığım için
Aydınlıkları unuttum
Sabahlar olmadığı için

Hep karanlıklarda yaşadım
Geceleri yalnızlıktan ağladım
Bir köşe oturdun kaldım
Bir türlü sabahlar olmuyor

Sabahlar olmuyor artık
Sen yanımda olmayınca
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
1
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler: Gül
#22
Özlemek üzerine

Özlem, hayatımızda önem verdiğimiz maddi ya da manevi kavramların, isteyerek veya istem dışı, kısa ya da uzun zaman aralıklar içinde uzaklaşarak yüreğimizde oluşturduğu boşluktur. Biz özlemeyi, ancak görmeye alıştığımız şeylerin yokluğunda anlarız. Öyle ki, zaman uzadıkça özlem artar. Bazen, uzun zaman aralıkları alışkanlık yapar ve özlem kavramı, yerini unutmaya bırakır.

En çok özlediğimiz kavramlar, memleket ve kişiye duyulan özlemlerdir. Doğup büyüdüğümüz topraklar, yanıbaşımızdan uzaklaşan sevgili, bizi bir kemirgen gibi yavaş yavaş yer durur. Uyku tutmaz geceleri, açlık hissetmez midemiz, asılır gülen yüzler, kokusu bile burnumuzda tüter. Özlem işte böyle bir şeydir.

İnsanın önem verdiği şeyi daha iyi anlaması için özlem, gereklilik oluşturur. Hayatımızda büyük pay sahibi olan şeylerin yokluğunu hissetmek istemeyiz ama, özlemeden de ne derece gerekli olduğunu anlamayız. Özlem, bir çeşit tiryakilik, kurtulmak istemediğimiz, bile bile alışkanlığına sürüklendiğimiz bir aşktır. Aşkı unutmuşsak, sevmeyi de unutmuşuz demektir. En sert görünen yürekler bile, yokluk zamanlarında yumuşar. Ünlü filozofların bir çoğu, aşk ve özlem kavramları içinde kaybolup gitmiş, hayata ne derece önemli şeyler bıraktıklarını görememişlerdir. Öyle değil mi zaten! En çok da sevgiliye kavuşmak için elimizdeki her şeyi vermeye razı olmaz mıyız? Yakalanmışsak bu bağımlılığa, para, mal, mülk, kariyer nedir ki özlemimizin yanında!

Özlemeyi çok iyi biliyoruz ama, belki özletmeyi bilmiyoruz. Kalıcı olarak gidenler, bizleri özlemedikleri için geriye dönmezler. Oysa biz, yavaş yavaş tükeniriz de, yine de neden gittiklerini anlayamayız. Düşünsenize bir kere, onlar sizi özletmek için öyle bir girmişler ki hayatınızın içine, eliniz kolunuz bağlanmış. Kimisi az da olsa bunun çok iyi farkındadır, kimisine de kulağa küpe manasında unutmayın diye, hayatınızın içine acılar katarak bunu size öğretmiştir. Bu nedenle, özleyeceğiniz kavramları bir bumerang haline getirin. Onlar gitse bile, geri dönüşü yine size olsun. Bunun için özveri gerekir, çaba gerekir, değer vermek gerekir.

Sizin için değerli olan, başkası adına çok fazla anlam içermediğinden belki, neler hissettiğinizi, neler çektiğinizi, yaşadığınız özlemi bilemez. Benzer özlemler vardır ama, aynı tadı vermez. Çünkü, ihtiyacı duyulan kavramlar, kişiye göre farklılık gösterir. Örnek olarak; çocukluğunuzda uzun zaman elinizden bırakamadığınız herhangi bir oyuncağınız, yıllar sonra karşınıza çıksa, kokusunu bile yüreğinizde hissedersiniz. O küçücük ve diğerlerine göre beş para etmez görünen şey, sizi çok farklı yerlere götürebilir. Oysa başkasına göre, basit bir oyuncaktır işte. Çöpe gitmesi gereken kuru kalabalık bile sayılabilir. Özlem duyulan kavramlar, bizi biz yapan, hayatımıza anlam katan, vazgeçemediğimiz tutkulardır.

Özlemin ilacı kavuşmaktır. Kimi zaman kavuşmak için beklenir, kimi zaman çaba gösterilir. Kavuşma olmadan, özlem zararlı bir varlığa dönüşür. Kavuşma gerçekleşmeyecekse, artık özlemenin güzelliği kalmamıştır. Ya ders kitabı olarak düşüncelerimizdeki rafa kaldırılmalı ve benzer konumlarda gözden geçirilmeli, ya da gereksizliği anlaşıldığı durumlarda unutmaya çalışılmalıdır. Yani özlediğiniz şey, sizin hayatınız içindeki görevini tamamlamış ve emekliye ayrılmıştır. Siz ancak emeklilik sonrası kısa kâr olarak kalmış olursunuz. Artık yeni arayışların, yeni kavramların bulunduğu yöne doğru yelken açma zamanı gelmiştir. Size gereken ise, yola çıkacağınız gemiyi iyi seçmekten başka bişey değildir.

Özlem hayatınıza acı değil, heyecan katmalıdır. Bu gerçeği de unutmamak gerekir.
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler: Gül
#23
Özlem çekmek...
Özlemek...
Ne büyük yükmüş,
Hasretle büyümek...
Ne ağır işmiş,
Günleri kovalayıp
Zamanla yarışmak...
Sımsıcak bir yatakta
Buz gibi heveslerle
Vuslatı yaşamak...

Özlem çekmek...
Özlemek...
Dipsiz bir kuyuda
Balık olma umudunu,
Gözyaşlarına sarıp
Her gece yutmakmış...
Ne zormuş...
Ne acıymış,
Sensiz seni yaşamak
Seni sensiz yaşamak...
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#24
Özledim

Yaban ellerde öyle özledim ki seni
Şu yüce dağları aşasım geldi.
O güzel yüzünü bir kez olsun görüp
Seni kollarıma alasım geldi.

Buralarda sensiz yaşamak öyle zor ki
Geceleri rüyalarına giresim geldi.
O ümitler yeşeren gönül dalına
Bir kuş olup konasım geldi.

Bitmeyen bir şarkı olup dilinde
Sönmeyen bir ateş olup kalbinde
Gündüzün gecen ömrünün her deminde
Sana sevdiğimi haykırasım geldi.
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#25
ÖZLEDİM SENİ

Yokluğuna kaç gün dayanırım ben
Baktığım her yere gizledim seni
Hasrete alışık değil ki gönlüm
Daha el sallarken özledim seni
Sensiz geçecek her günüme yazık
Sevgisiz geçen şu ömrüme yazık
Ne kadar zor geldi bana ayrılık
Daha el sallarken özledim seni
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#26
Güzel bir kelime değil mi: "özledim..." belki içinde
burukluk var, ya da ayrılığın acısı var ama bunu
duyumsamak ve duymak da güzel. hani bazen ne olduğunun
farkına varmayız da, uzak kaldıktan sonra daha fazla
aramaya başlarız, işte o görmek isteme, onda olmak
isteme demek olan "özlem", özleyen için de özlenen
için de bir çok yaşanası gereken duyguların habercisi
gibidir. birinden özlendiğimi duyunca, içimi aheste
aheste hoş bir duygu kaplamaya başlar; güzel,
okşayıcı.. duygu selinin coşkunluğunu başlatacak
birikim sanki.. sessiz ve hoş bir ürperti bırakan.
yazmak istediğim öyle çok harikalıklar var ki.. hani
her biri özlemin bambaşka şeklinin aynı tür
duygularıyla bezeli durumu... ama nedense doğru yerde
doğru kelimeyi kuramam kaygısı taşıyorum. belki de en
büyük eksiklik; bu duyguları yaşatan, ve çağlamasına
ramak bırakan güzel yüreklerin, şimdilerde uzaklarda,
bilinmez dünyaların göklerine asılı yıldızları
toplamakla meşgul olmaları, ya da henüz mecrama
akmamış olmaları.
inanıyorum ki böylesi bir coşkunluğu en derin
yaşasaydım şiirlerimde yepyeni ve benim bile daha önce
keşfetmediğim savrulmalar olacaktı. yine de umudum
var.. belki de bir çoklarını kıskandıran dizeler çok
yakında benimle birlikte kağıtlara dökülecekler. beni
anlatan ancak, sevdanın bendeki izinin bana
yaşattıklarını anlatan olacak. böylesi bir durum
sanırım ulaşmak isteyen yüreklerin en önünde, onlardan
önce keşfin tadını yaşatmış olacak. eski bir zaman
şehrinin açılan kapılarının ardında bekleyen
duyguların, ne denli etkileyici, ve ne kadar sarsıcı
olduğunu düşünmeye başladığım zaman, belki bir gün
yarınlardaki eski zaman şehirlerine öylesi -tıpkı
düşlerimde olduğu gibi- duyguları serpeceğimize
inanıyorum. kah toprağın kokusunda, kah küflü bir
odanın çürümüş duvarlarında bizleri hissettiren bir
şeyler olacak. düşüncesi bile güzel. aslında
paylaşımlardan sonra özlemek, özletmek isterdim.
yazdıklarım okunduğu zaman suretim görünür gibi olsun
isterdim. duygularımın, beni ele veren mimiklerimden
okunmasını isterdim. hatta kelimeleri sayfadan
okuyarak değil de, dudaklarımdan çıkıyor şeklinde
duyumsanmasını isterdim. ya da her kelimenin
okuyucunun gözlerinde yarattığı iz'in yansımasıyla
ısınmak isterdin. diyorum ya; yaşanacaklar bizleri,
biz insan yürekleri bekliyor.. bir devinim belki,
belki bir süregenlik, yine de bekliyor işte.. belki
bir kaç ay sonra, belki de bir kaç yıl sonra ama
mutlaka o bilmediğimiz, görmediğimiz muazzam dünyanın
kutsal insanlarının sevgiyle ışıltan gözleriyle
aydınlanacağımı ve umuda uçurtma uçurur gibi çocuk
yüreklerle sarmalanacağımızı biliyorum. yakındır;
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#27
Sana nasıl anlatsam bılmıyorum ama bıldığım tek ama tek şey seni delicesine çok sevdiğim seninle öyle bütünleştim ki ayrılmak degil kopamıyorum senden ne seni bırakabılıyorum ne de kendimi hiçe sayıyorum bunların ikisinide yapamıyorum.Çünkü artık düşünemiyorum kafama ve benliğime o kadar yerleşmişsin ki seni oradan çıkartmak olanaksız belki kendimi küçük düşürüyorum ama sevgide küçük düşme söz konusu olsa bile seve seve senin için her adımı atarım seni o kadar çok seviyorum ki artık aşkım senden bile öte seni sevdiğimi daglara taşlara kısacası bütün kainata haykırmak istiyorum SENİ SEVİYORUM!!! Bu iki kelimeyi defalarca yanlız senin için ama yanlız senin için tekrarlayabilirim biliyormusun. Seni sevdiğimden beri artık çevremdeki herşey gözüme daha güzel,daha hoş,ve daha ümit verici gelmeye başladı.Çünkü onlar bana seni hatırlatıyor.Dağlar gibi sende içimde tutulması zor bir yerdesin,tepeler gibi ulaşılması zorsun.Zirveye sadece bir kişi çıkar senin yaşamında;işte oda ben olmak istıyorum,zirvede tek ben;SEN VE BEN...

Su gibi berraksın ama içimdekileride alıp götürüyorsun yol gibi seninde sonun yok;yani seni sevmenin sonu yok bu böyle nereye kadar sürer bilemem tabı bunu ben belirleyemem;ama şunu bilki;seninle ölüme bile varım...!Sensiz geçen bir gün degil bir salise bile düşünemez oldum.Sen benim benliğim,varlığım,hayatım,geleceğim,çılgınlığım,se vincim,mükemmelim,sevdiceğim herşeyim herşeyimsin...

Sensiz bir hayatın oksijensiz yaşamdan farkı yoktur.Aldığım her nefes içtiğim su yürüdüğüm yol herşeyde sen ve senden izler var.

Seni Seviyorum...Seni Seviyorum...Seni Seviyorum...Seni Seviyorum...
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#28
Anliyamadim benmi suçluyum?
Anlatamadim mi? sana olan sevgimi..
Tutustum yandimda sensiz her gece
Gözyaslarimla söndürdüm kalbimi
Her gün her dakika özledim seni
Dinmedi kederim senin yaninda bile
Sustum hep gözlerine baktigim zaman
Isyan eden kalbimin çaresizligiyle
Oysa neler düsünürdüm sen yokken
Neler söylemek isterdim kavusunca
Ayrilik saati gelince ben biterdim
En kötüsü beni koyup gitmendi
O öyle bir yanlizlikti ki anlatilmaz
O öyle bir çaresizlikti ki inanilmaz
Hep yarim kalmis heyecan hazlar içinde
Gözlerimde büyürdü kisa mesafeler
Ama çok yakinda sevgilim....
Bütün teselliler uzakta kalacak
Çiçekleri solacak mi? ask bahçemizin
Ne olurdu saadetlerin en büyügünü
Iste ellerimde al diyebilseydin
Biliyorsun degil mi? asla gitmezdim
Benimsin sevgilim KAL!! diyebilseydin...
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#29
Unutamamanın dayanılmaz ağırlığı

Bu şehir unutamamanın dehlizleriyle kaplı.
Seni unutamamanın.
Yanımda olmadığını, benimle olmadığını, hatırlamadığını biliyor olmama rağmen unutamamanın.

Okuyorum, okumanın içinde boğuluyorum. Her okuduğum cümlenin içine seni görüyorum, ne kadar uzakta olduğunu, ne kadar yanımda olmadığını ve aslında ne denli benim aynım olduğunu, elimden kayıp giden, giderken de yakıp giden bir yıldız gibisin, gökyüzüne armağan edemediğim.

Öylesine uzun zaman olmuştu ki, yeniden birine karşı bunca yoğun hissetmeyeli, bana benzeyen, benim cümlelerimi benden önce kuran, anadilin aynı kurnaz tuzaklarına aynı gelgitlerine aynı kelimelerine takılan biri ile tanışmayalı.

Ancak bir benzerinin yazabileceğini, dahası sadece benzer bir kadının yazabileceği satır altlarını ve içlerini yazan bir adam ile tanışmayalı.

Hayatıma girdin, toparlanmış odunları dağıttın, kış geldi, şöminede yakacak hiç bir şey kalmadı, yenilerini toplayacak zamanlar geçti, üşüyorum ama sebepsiz değil. Sümüklüböceklerin giderayak simle yazdıkları izler vardır. Şehir de olduğum her gün farkediyorum ki attığım her adımın yegane sebebi senin izlerini bulmak, bırakmış olma ihtimalinin olduğu izleri, dokunduğun bir tuş, göründüğün bir resim, dinlediğin bir ses, ufacık bir cümle-içinde ben olma ihtimalini taşıyan-.

Özlemeyi bırakalı uzun zaman oldu, özlemek için unutmak gerekiyor, ben öyle az unutuyorum ki seni, ancak başka bir gökyüzü altında, bir başka coğrafyanın sessizliğinde unutabiliyorum seni, satırlara gömülmediğimde, uykunun imparatorluğunda, kadehlerin deviniminde, sesler beni esir aldığında çıkıyorsun aklımdan -bir anlık-.

Bir de, aynı odanın içindeyken, nefesimiz ısıttığında aynı mekanı, ortak seslere kulak kesilirken senin dudaklarının değmiş olma ihtimali taşıyan bir bardağı taşırken elimde, müziğin ritmine kapılıp sallanırken, yalancı kahkahalar atarken unutuyorum seni, unuttuğuma inandırmaya çalışıyorum.

Yoksun öyle çok yoksun ki, ben izini sürmekten yorgun düştüm, ben olmaktan çıktım.

Dolanıyorum, belki bir başka köşede yeniden bulurum kendimi diye
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:
#30
YAZ YAĞMURU

Sen yaz yağmuru gibisin sevgilim
Ne zaman nasıl yağarsın hiç belli değil.
Bazen şöyle bir dokunur geçersin
Hani güneş pırıl pırılken gökte
Nereden çıktığı belli olmayan bir bulut gibi
Koyverirsin kendini
Hasretin,özlemin yüreğimdedir
Sineme çekmek isterim seni
Nafile,kapanmaz çatlaklarım,
Tadın damağımda kalır.
Bazen müjdelersin geleceğini,
Hani şimşekler çakar
Arkasından gürler ya gök
Hani varya yürekteki o hasret
Beklerim ama boşuna
Kokun gelir uzaklardan
Tadın başka dudaklarda
Sen YAZ YAĞMURU gibisin sevdiğim
Ne zaman ne yaparsın hiç belli değil.
kedicik

Kitap Kahve Kedi ve Sen
1ZuiPI.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping